Nefret ettiğiniz tek şey, sizi hayata bağlayacak yegane şey olsaydı diye düşünün, gene hayata tutunur muydunuz? Ya da şöyle diyelim; yanlış zamanda yanlış yerde yanlış hareketi yapan adam suçlanmalı mı?
Standart geyiklikte ve enteresan şekilde eğlenceli bir anime ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyerek başlıyorum giriş namına. Kediler var, komik, kızlar var, romantizm gibi bir şey de var. Tamam işte, seri olmuş demektir.
Kahramanımız Junpei Kosaka. Adamın kronik kedi tüyü alerjisi var. Bu arada bir aç parantez koyuyorum ve açıklama yapıyorum. Bu animeyi inceleyen sevgili arkadaşlar, neden herifi kedi düşmanı yaptınız? Adam kedi düşmanı değil, alerjik. Tüysel sorunları var yani, ruhsal değil… İşin en güzel yanı da, annesi ve kız kardeşinin çılgın kedi fanatikleri olmaları ve evde kedi beslemeleri. Haydi onları geçtim, oğlanın aşık olduğu kız da tam bir hayvan delisi. Hele ki kedi görmesin, sırf onun bu merakı yüzünden bir bölüm eklemişler. Delikanlının aşık olduğundan ablanın haberi yok tabi. Bizimkisi sert erkek, yumurta dayanana kadar ağzını açmıyor.
Bir de küçüklük kankası var, Kanako Sumiyoshi. Aslında o da kahramanımıza hasta ama kaçak dövüşüyor. Bir de küçükken verdiği bir hediyeyi, Kosaka’nın başka bir kıza hediye edeceğini sanıp ona küsüyor. İlerleyen bölümlerde bunu da çözüyorlar.
Gelelim konumuza;
Kosaka, kedi tüyü alerjisi olduğu için bir şekilde onlardan uzak durmaya çalışan ve bu uzaklık neredeyse nefretle ölçülebilen bir hayat yaşayan sıradan bir öğrenci. Bir gün yürürken vurduğu kola kutusu, gidip bir kedi heykelinin -neko-jizou-sama, bir kedi tanrısı- kafasını kırıyor ve lanetleniyor. O dakikadan itibaren de Kosaka’ya evdeki kedisi yardımcı olmaya başlıyor. Mevzuya göre de, kırdığı heykelin ona koyduğu lanetin kalkmasını istiyorsa, 100 farklı kedinin dileğini gerçekleştirmek zorunda. Düşünün ne saçmalıklar olabilir?
Bu arada işin içine erkeksi bir hatun, keltoş bir rahip, rahibin ikiz kızları, türlü türlü kediler ve onlarca komik olay giriyor. Tabi olayların çevresinde gelişen aşk hikayeleri de cabası.
Temelde basit bir romantik komedi gibi hazırlanmış olsa da, sıradan esas oğlanı, yanında güzel çıtırlarla bir harem serisine baktığımızı açıklıyorum! Çizimler başarılı, akış hızlı, müzikler yeterli, konu da komik, daha ne bekliyorsunuz ki? Tek problem, o hep bildiğimiz aşk üçgenleri ve gereksiz derecede fan hizmeti olan özel sahneler olmaması gerebilir ama bence bu haliyle daha iyi olmuş.
Edinin, izleyin, eğlenin.
Bölümler:
The Scruffy Cat & the Cursed High Schooler |
The Man Is a Manservant? |
Your Name Is… |
Beautiful People |
Times Square |
Milk & Bitter & Sugar & Spice |
Wait Until Dark |
The Passionate Private Running Coach |
Girls in the Water |
As It Happened One Night |
Friends |
Does Heaven Await Me? |

“Hoşuma Giden Şeyler”in kralı… Dededen Beşiktaş taraftarı… Anime izler, altyazılarla uğraşır.