Bazı ara seriler –manga aralığı diyelim-, o kadar başarılı oluyor ki, başlı başına bir çizgiyi hak ediyor açıkçası. İşte Ga-Rei: Zero’nun güzelliği de burada yatıyor.
Aşık olduğunuz kişiyi, aşkınız yüzünden öldürebilir misiniz?
Orijinali 2005’te basıma giren Ga-Rei’yi okumadığınızı varsayarak, sadece anime üzerinden gideceğim. Yalnız genel bir tanıtım için bile ufaktan konuyu anlatmak gerekiyor, o yüzden şimdiden haber veriyorum.
Ayrıca biraz da birbirinden farklı satırlar gibi toparlamam gerekecek, kusura bakmayın.
GRZ, temel olarak Japonya Savunma Bakanlığı’nın özel bir biriminin hikayelerini temel alıyor gibi başlasa da, aslında özel güçlere sahip iki ailenin arasında geçenlerle şekilleniyor.
Diziye girişimizde anlatılanlar, bütün serinin ana hattını oluşturuyor diyebiliriz.
Savunma Bakanlığı’nın o çok özel biriminin adı da “Supernatural Disaster Countermeasures Division”. Tabi serideki manasıyla “Paranormal Olayları Engelleme Takımı” daha doğru gibi. Zira yaptıkları iş bu.
Doğaüstü varlıkları görmek için, normal insanlardan daha özel, belki daha hisli olmanız gerekiyor ve bu ekibin üyeleri de böyle insanlar arasından ya da bu işi çok uzun sürelerdir yapan ailelerden seçiliyor.
Daha ilk bölümden aksiyona giriyor ve kendimizi bu yaratıkların arasında buluyoruz. Yalnız, izlediğimiz bölümde bir tür güvenlik birimi var ve kasklarındaki bir gözlük sayesinde yaratıkların yerlerini belirleyebiliyorlar. Bu birimin bizimle bir alakası yok ve serinin gidişatında bir yer edinmiyorlar.
İlk bölümde tanıştığımız ekip, bu yaratıklarla çarpışan özel birimin bir kolu ama işler pek de beklendiği gibi gitmiyor. Ayrıca serinin ilerleyen bölümlerinde bu ekibin üyelerini bir şekilde görüyoruz ama nasıl bağlanacağı belli değil.
Şimdi biraz toparlıyorum…
GRZ anime serisi, Japonya’nın en eski doğaüstü yaratık temizleme ustası ailesinin son dönem çocuklarının hikayesini anlatıyor. Hatta çoğul bile kullanmamak lazım. Evet, konu iki ayrı ailenin biraraya gelen iki çocuğunu anlatıyor ama aslında sadece bir tanesinin mevzusu önemli olan.
Yomi…
Ait olduğu aileden gelmeyen, asla bir aileye ait olmayacak ve baştan kaybetmeyi kazanmış bir kız.
Ne kadar başarılı, yetenekli ya da haklı olduğuna bakmaksızın, kötü oyunların ortasında kalmaya denk gelmiş birisi. Nihayetinde de olayların akıcılığını o sağlıyor.
Kılıç kullanmadaki (katana) becerisi, mental dinginliği ve güzelliği ile tam bir lider karakter. İnsani tarafı yüksek, ama gene de gereğinden fazla yenilmez değil. Temsili bir şekilde gösterdiği güçlü tarafı, aslen insani tarafına yenilmesi üzerinden aktarılıyor ki, bu da ne kadar kırılgan olduğunun bir kanıtı. Zaten serinin yarısından sonra karakterini resmen başka bir kimlik devralıyor.
Yomi’nin iki önemli silahı var. İlki kılıç yeteneği ve bu yeteneği göstermesini sağlayan Sishi-oh (katanasının adı), diğeri ise katanası ile birlikte varolan ruhani yaratık Ranguren. Sishi-oh, Yomi’nin evlatlık gittiği ailenin nesiller boyunca birbirlerine aktardığı özel bir katana. Çok uzun dönemler önce dövülmüş ve hala hem kalitesinden, hem de keskinliğinden kaybetmemiş durumda. Ranguren de o katanayı kullanan kişiye hizmet eden, aslan ve yılan karışımı bir varlık. Katana çekildiğinde, Ranguren’i de çağırıp, dövüşe dahil edebiliyorlar.
Gelelim bir alt seviye öneme. O da diğer aileden gelen Kagura…
Kagura’nın hikayesi de biraz karışık. Ailesi uzun jenerasyonlar boyu paranormal düşmanlara karşı savaşmış ve himayelerinde de büyük bir güç olan Ga Rei Byakuei bulunuyor. Ga Rei Byakuei, muhtemelen ruhlar arasında en güçlü olanlardan bir tanesi -ve hatta belki en güçlüsü- ve bir mühür yardımı ile nesilden nesile aktarılarak paranormal sorunların temizlenmesinde kullanılıyor.
Mühürün ilk sahibi olan Kagura’nın annesi öldürüldüğünde, Byakuei’yi babası devralıyor. Kagura yeterince güçlü olmadığından da, doğru zamanı beklemek ve maalesef ki babasının onu devretmesini beklemek durumunda kalıyor. Kagura’nın da çalışma ve yetenekle edinilmiş bir üst düzey kılıç sanatı bilgisi var ama Yomi ile aralarındaki seviye farkını tam olarak öğrenmemize izin verilmiyor. Yaş ve deneyim farklarından dolayı, keskin bir tanım yapmamız imkansızlaşıyor tabi.
Kagura’nın silahı da katanası Michael 12. Bir tür tetik mekanizmasına sahip olan kınından Michael 12’yi çıkarmanın üç yolu var. İlki silahın hızını ve gücünü artırırken, ikinci yöntemde ise katanayı kendi çevresinde döndürerek fırlatabiliyor. Üçüncü ve son yöntemde ise katanayı istediği bir noktaya saplayabilmesi mümkün. Her şekilde tehlikeli bir araç yani. İlerleyen dönemde de yerini Michael 13’e bırakıyor.
Her şekilde, iki farklı kompleks karakteri inceleyecek ve olayları çözüme kavuşturacağız. Ya da en azından bu şekilde sonuçlanmasını arzuluyoruz.
Benim için çok özel karakterlere, çok karmaşık ve tanımı zor bir anlatıma, düzensiz gelgitlere sahip olmasından dolayı, bayağı enteresan olduğunu kabul etmem gereken bir çalışma.
Aslında tavsiyem, seriye manga ile birlikte şans vermeniz ama tek başına da alır götürür. Mutlaka izlenesi bir çalışma.
Bölümler:
Above Aoi | |
Expression of Hatred | |
The Times of the Chance Encounter | |
The Cause of the Duty | |
Obstinate Feelings | |
Beautiful Enemy | |
Chains of Blame | |
Whereabouts of Revenge | |
Spiral of Sin | |
The Other Side of the Tragedy | |
Turmoil of Fates | |
Yearning Prayer |

“Hoşuma Giden Şeyler”in kralı… Dededen Beşiktaş taraftarı… Anime izler, altyazılarla uğraşır.